“Albatros Sitesi: Usulsüz Ruhsat, Kıyı Kenar İşgali ve Aile İmzasıyla İlerleyen 6 Yıllık Operasyon”
Yumurtalık’ta yıllardır kulaktan kulağa dolaşan ama kimsenin tam olarak dile getiremediği büyük imar skandalının perde arkası sonunda netleşti. Akyuva Mahallesi’ndeki 399 ada 5 parsel üzerinde inşa edilen Meşhur Albatros Sitesi, ortaya çıkan belgeler ve teknik veriler ışığında, “organize ve sistematik bir usulsüzlük zinciri” olarak kayıtlara geçiyor.
Skandalın merkezinde ise dönemin belediye başkanı Turgut Erişmen’in imzası, yıllar sonra da öz yeğeni Gül Derya Erişmen’in ruhsat düzenlemesi bulunuyor.

2012’de Başlayan Usulsüzlük Zinciri: ‘Plan 6 Kat Diyor, Onlar 7 Kat Yapıyor’
Albatros Sitesi projesi, ilk ruhsatını 30 Nisan 2012’de aldı. O dönem yürürlükte olan imar planı açık ve netti:
Ayrık nizam – maksimum 6 kat. Ancak projede yer alan tüm bloklar 7 kat olarak inşa edildi. Toplamda 9 blokta 9 kat fazlası, yaklaşık 18 daire usulsüz ilave ortaya çıktı.

Dahası, o tarihte 18 uygulaması yapılmamış olan parsele hem imar durumu hem ruhsat verildi. Normal şartlarda teknik olarak mümkün olmayan bu işlem, dönemin belediye başkanı Turgut Erişmen’in imzasıyla yürürlüğe sokuldu.
Kıyı Kenar Çizgisi de Aşılmış: ‘Çivi Çakılamayacak Alana Blok Diktiler’
Hazırlanan teknik krokiler ve uydu analizleri, skandalın boyutunu daha da büyütüyor. Parselin yaklaşık yarısı kıyı kenar çizgisinin altında kalmasına rağmen:
4 blok tamamen, 1 blok ise kısmen kıyı kenar çizgisinin altında inşa edilmiş durumda. Bu durum, hem İmar Kanunu’na hem de kıyı koruma mevzuatına açıkça aykırı.

2016–2017: “Minareyi Çalıp Kılıfını Uydurma” Planı
Usulsüz inşaatların ortaya çıkma riskine karşı dönemin yönetimi, 2016’dan itibaren “hasarı geriye dönük yasal gösterme” girişimlerine başladı.
2017’de hazırlanan yeni imar planı, mevcut proje neyse tam ona göre düzenlendi. Teknik raporlara göre yeni plan projeye ‘cuk’ oturdu. Yani imar planı, inşaata göre sonradan şekillendirilmişti.
2018: Bu Defa Yeğen İmzalı ‘Düzeltme Ruhsatı’
Usulsüzlüğün üzerinden 6 yıl geçtikten sonra yeni bir adım atıldı.
04 Temmuz 2018’de bir “düzeltme ruhsatı” düzenlendi. Bu kez imza atan isim: Dönemin İmar Müdürü ve Turgut Erişmen’in öz yeğeni Gül Derya Erişmen. Amcanın attığı imzayı yeğeni temizlemeye çalışmıştı. Belgeler, sürecin adeta “aile işletmesi” mantığıyla yürütüldüğünü ortaya koyuyor.

Kamuya Ait Yolun Parsel İçine Katılma Girişimi
Projedeki usulsüz daire fazlalığını kapatmak için hazırlanan planlardan biri de kamuya ait yolun parsel içine alınmasıydı.
1600 metrekarelik yolun önce belediye tarafından ihdas edilip ardından arsa sahibine satılması planlandı. Amaç: Emsal fazlasını kağıt üzerinde kapatmak. Plan yarıda kaldı. Ancak 2017’de hazırlanan yeni planda bina kat sayısı yasal hale getirildi, böylece daha önceki fazlalık “uydurulmuş” oldu.
Ortaya Çıkan Skandal Tablosu
Gazete incelemesi ve teknik analizler sonucunda Albatros Sitesi dosyasında tespit edilen başlıca usulsüzlükler şöyle:
İmar planına aykırı kat ilavesi Kıyı kenar çizgisinin altında inşaat 18 uygulaması yapılmamış parsele ruhsat verilmesi 18 daire fazlalığı 6 yıl sonra yeğen tarafından “düzeltme ruhsatı” hazırlanması Kamuya ait yolun parsel içine katılma girişimi İmar planının projeye göre sonradan değiştirilmesi
Uzmanlar, süreci “Yumurtalık tarihinin en organize imar operasyonu” olarak nitelendiriyor.

Halkın Sorduğu 5 Kritik Soru
Bu dev usulsüzlük zincirinin ortaya çıkmasıyla birlikte kamuoyunda şu sorular gündeme geldi:
1. 2012’de kıyı kenar ihlali ve plansız parsele rağmen bu ruhsatı nasıl imzaladınız?
2. Usulsüz projenin düzeltme ruhsatının öz yeğeniniz tarafından hazırlanmasının açıklaması nedir?
3. 2017 imar planının, yıllar önce usulsüz yapılan projeye birebir oturması bir tesadüf mü?
4. Kamuya ait yolun parsel içine katılmaya çalışılmasının hukuki ve vicdani karşılığı nedir?
5. Bu organize usulsüzlük zincirinin merkezinde yer alan imza sahipleri kamuoyundan özür dileyecek mi?
Sonuç: Derslik Bir İmar Operasyonu
Ortaya çıkan tüm belgeler, Albatros Sitesi’nin yalnızca bir inşaat değil; planlı, hesaplı ve yıllara yayılmış bir usulsüzlük mekanizması olduğunu gösteriyor. Bu skandal, Yumurtalık tarihinde yalnızca bir imar sorunu olarak değil, “kamu gücünün kişisel ilişkilere göre kullanıldığı” bir dönemin en çarpıcı örneği olarak kayda geçti.
0
0
0
0
0
0