Hüseyin Sözlü Son Kullanıcı mıydı? Ersin Sucu Yazdı...

Bereketli toprakları, sıcacık insanı, ama bir türlü yüzü gülmeyen talihiyle meşhur güzel Ceyhanımız. 

 “Ceyhan’a hoş geldiniz” tabelasının altına “Belediye başkanları için dikkat: 5 yılı gören yoktur” yazsak yeridir.

Ceyhan’ın kaderi son yıllarda öyle bir tuhaflaştı ki, artık belediye binasının kapısına “Dikkat! Bu binadan içeri giren başkanların garanti süresi yoktur.” yazılması bile sıradan kalır. 

2014’ten bu yana Ceyhan’da belediye başkanlığı koltuğu adeta mayınlı arazi gibi… Kimin üstüne bastığı belli, ama ne zaman patlayacağı hiç belli değil.

Bu nasıl koltuk kardeşim? Sabunlu mu, elektrikli mi, yoksa lanetli mi?

Koltuk mu başkanlardan kaçıyor, başkanlar mı koltuktan? Fizik kurallarıyla mı açıklayalım, metafizikle mi çözmeye çalışalım...

Hüseyin Sözlü’den sonra gelen hiçbir başkan görev süresini tamamlayamadı. Biri bir yöne uçtu, diğerleri başka bir yöne savruldu.

Sanki belediye koltuğu değil; oturanı “başkanlıktan fırlatma makinesi.”

Ve işte tam da burada dönüp bakıyoruz eski başkana, “Ne yaptın bu koltuğa Hüseyin Bey?”

Bir muska mı bıraktın? Altına nazar boncuğu yerine nazar bombasını mı koydun?

Koltuk kendine yeni başkan kabul etmiyor; “Ben hâlâ eski sahibimi istiyorum!” diye dert yanıyor sanki.

Hüseyin Bey, koltuğa ne yaptıysan bir anlat da bilelim. Nazarsa okuyalım, büyüyse bozalım, koltukta cin varsa çağırıp pazarlık yapalım.

Tütsü mü yakarsın, kurşun mu dökersin, bir bak şu koltuğa Hüseyin Bey! Ceyhanlı artık belediye koltuğuna değil, koltuğun kaderine bakıyor.

“Başkan” değil, “koltuğun kurbanı” konuşuluyor. Kim oturacak değil, ne kadar dayanacak tartışılıyor. Ve ne yazık ki, yıllardır değişmeyen tek şey:; Koltuk orada duruyor ama oturan duramıyor.

Ceyhan ilerlemek yerine “başkan değiştirerek zaman öldürme” döngüsüne kitlenmiş durumda. Belki de bir gün biri gelir, koltuğu onarır, nazarını alır, üzerindeki laneti çözer.

Ama o güne kadar; Cesareti olanın, kaderi güçlü olanın, duası sağlam olanın işi olacak...