Ceyhan'ın Sessiz Kahramanı

Tam dana Gazetesi

Ceyhan siyasetine damga vurmuş pek çok isim vardır. Her dönemin, her seçimin kendine özgü aktörleri olmuştur. Ama öyle bir isim var ki; kiminin evladı, kiminin kardeşi, kiminin abisi… Kimi için Hızır gibi bir kurtarıcı, kimi için ise umutla anılan bir dost. O isim, hayatını halka adamış bir yaşam hikâyesinin ta kendisi.

Deprem olur, sel olur, fırtına kopar… Hep en önde yürüyen, en zor anlarda “buradayım” diyen bir figür çıkar karşımıza. Gariban bir lokmaya muhtaçken sofralara bereket olan, bir gencin hayalini diri tutan, bir yaşlının elinden tutan… İşte tam da o noktada Arslan’ın farkı ortaya çıkar.

Seçimler biter, sandık kapanır, siyasetçiler köşelerine çekilir. Ama onun enerjisi bitmez. Seçimden seçime değil; ihtiyaç duyulduğunda, kapısı çalındığında, derdi olanın yanında daima hazırdır. Bazen kahkahalarda, bazen gözyaşında… Hep bir omuz verir, hep yük hafifletir.

Ceyhan’da bugüne kadar hiçbir siyasetçiye bu kadar benzetme yapılmamıştır:

“Gariban babası…”

“Hızır gibi yetişen…”

“Kardeş, abi, halk adamı…”

“Kısacası bizden biri…”

Bu ünvanlar bir siyasetçiye değil, bir gönül insanına yakışır. Çünkü Ömer Arslan sadece bir politikacı değildir; halkın kalbine dokunan, gönüllere giren, siyaset ötesi bir vicdanı temsil eder. Onun adı, bir seçim meydanında atılan sloganlardan ibaret değildir. Onun adı, bir çocuğun duasında, bir annenin gözyaşında, bir babanın şükründe saklıdır.

Ceyhan’ın sokakları onun adımlarını bilir. Mahallelerin dar yolları, gariban evlerin loş lambaları onun izlerini tanır. Yorgun bedenlere güç, kırgın kalplere umut olur. İnsanların arasında sadece bir siyasetçi değil, gerçek bir yol arkadaşıdır.

Bir insan, memleketine bu kadar sevdalı olabilir mi? Halka hizmeti siyaset ötesi bir şuurla ilke edinebilir mi?

Eğer adı Ömer Arslan’sa, evet!